19 Temmuz 2008 Cumartesi

Servet Çetin

Servet Çetin. Milli Takım'ın ve Galatasaray'ın bu sezonki değişmez ismi, savaşçı ruhu. Lakabı Türkü Baba. Galatasaray taraftaları için Ayıboğan. Bülent Korkmaz'dan sonra Türk futbolunun tartışmasız en fedakar ismi...

Biraz geriden alalım. Kariyerine Kartalspor'da başladı Servet, oradan Göztepe'ye, sonra da Denizlispor'a gitti. Bir yıl oynadığı Denizlispor'da Fenerbahçe'nin dikkatini çekti ve Fenerbahçe'ye transfer oldu. Christoph Daum döneminde 3 yıl Fenerbahçe'de forma giydi.

Fenerbahçe'de pek iç açıcı bir performans gösteremedi. Heleki meşhur Milan ve Ukrayna maçlarındaki Sheva vakaları hala akıllarda. Olmadı. Yapamadı Fenerbahçe'de, tutmadı maya belki de, her ne kadar elinden geleni yapsa da.

Tekrar Anadolu yolu göründü Servet'e. Sivasspor'a transfer oldu. Sivas'da gözlerden ırak olduğu için daha bir rahat oldu, kendini toparlama fırsatı buldu. Pes etmedi, mücadeleyi bırakmadı. Ve nitekim yaptığı müthiş çıkışla daha sezon bitmeden Galatasaray ile anlaştı.

Galatasaray taraftarı epeyce yadırgadı, Servet'i ilk geldiğinde. Taraftarların %99 ı burun kıvırmıştı, Servet'e. Haklıydılar, belki de. Sonuçta Fenerbahçe'deyken kendileri alay ediyorlardı Servet ile. Anadolu takımlarını pek takip etme imkanı olmadığı için de Servet'in yaptığı çıkışı görememişti belki de çoğusu. Ama Galatasaray'ı yönetenler izlemişti. Takip etmiş, görmüş, getirmişti.

Sezon boyunca yaptıklarıyla, gösterdiği performansla ilk geldiğinde kendisine burun kıvıran taraftarı da mahcup etti. Süper Lig'de 34 maçın 33 ünde, UEFA Kupası'nda 10 maçın tamamında, Türkiye Kupası'nda da 8 maçın tamamında forma giyerek tüm sezonda 51 maçta forma giydi. Sadece 1 fire vererek ve sadece 5 sarı kart görerek. İnanılması güç bir efor sarfetti Servet, nerdeyse bütün maçlarda oynayarak. Bununla da kalmadı. Sezon içerisinde Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri maçlarının da tamamında oynadı, öyleki Avrupa Şampiyonası'na kalınca en büyük primi de o aldı.
Avrupa Şampiyonası'nda da kaldığı yerden devam etti, sakatlığı ona dur diyene kadar. Ee haliyle, insan vücuda da bir yere kadar. Tek ayakla oynadığı Portekiz, İsviçre, Çek Cumhuriyeti maçlarından sonra iflas etti Servet'te. Hırvatistan ve Almanya maçlarında oynayamadı. Ama artık biz şunu biliyorduk ki en ufak oynama imkanı olsaydı bile oynardı. Çünkü göstermişti bunu bize Portekiz, İsviçre ve Çekler karşısında.

Şimdilerde sakatlığının tedavisiyle uğraşılıyor.. Servet açıklama yapmış, Şampiyonlar Ligi ön eleme maçına yetişebilirim diye. Eğer böyle diyorsa Servet, biz biliyoruz ki Servet o maçta sahada olacak.

Galatasaray'ın şampiyonluğunda da Türk Milli Takımının Avrupa Şampiyonası üçüncülüğünde kim ne derse desin, en büyük pay Servet Çetin'e aittir. İnsan üstü çabasıyla, vücudu iflas edene kadar oynamasıyla, savaşçı karakteriyle ve belki de en önemlisi inanılmaz bir gelişme gösterdiği futboluyla bana göre Türkiye'de yılın futbolcusu da olmuştur.

Ee ne duruyoruz o zaman?

"Serveeeeeeeeet, Serveeeeet..."

Hiç yorum yok: